Reklamı Geç
Ankara
DOLAR32.4504
EURO34.829
ALTIN2438.6
Barış ÇALIŞKAN

Barış ÇALIŞKAN

Mail: [email protected]

İktidara Gelmeden

Dünyanın her yerinde siyasi partiler ülkelerini daha yaşanabilir bir yer haline getirecekleri iddiasıyla kurulmuştur ve bu yönde çalışmalarını sürdürmektedir. Siyasi partilerin uzun vadede başarılı olabilmeleri ve ülkelerine katkı sağlayabilmeleri için kuruluş aşamasında kurucu üyelerin belli ilke ve kurallar çerçevesinde akitleşmeleri gerekir çünkü siyasi partiler yapı itibariyle güç ve çıkar çatışmalarının yaşandığı organizasyonlardır. Siyasi partiler devlet yapılanmasının ufak çaplı simülasyonları olarak nitelenebilir. Devlet organizasyonu nasıl ilke, hukuk, denetim, demokrasi ve çoğulculuk gibi dünyanın kabul ettiği normlarla yönetilmeyince vatandaşları için gerekli refah ortamının oluşturulmasına katkı sunamıyorsa siyasi partiler için de aynı durum geçerlidir.

Her siyasi parti iddiası doğrultusunda seçmen, medya ve sivil toplum kuruluşları tarafından sınanmaktadır. Çoğu siyasi hareket daha iktidara gelmeden bu sınavları geçememekte ve seçmen tarafından teveccüh görememektedir. Ülkemizin parlamentosunda grupları olan siyasi partilere baktığımızda ise durum pek de iç açıcı değildir. İktidarı yolsuzluk, nepotizm, torpil, adaletsizlik, çok sesliliğe saygı duymama, demokrasi gerekliliklerini yerine getirememe ve otoriterlikle itham eden ve parlamentomuzda parti gruplarıyla bizleri temsil eden muhalefet partileri iktidarı eleştirdikleri konularda ne kadar samimiler? İktidarı itham ettikleri hususları kendileri yapmıyor mu? Daha iktidara gelmeden iktidarı itham ettikleri neredeyse her şeyi yapan bazı siyasi partiler hangi sorunun çözümü olabilirler? Seçmen bunu gördüğü için mi yönetilememe sorununa ve ekonomik krize rağmen AK Parti’ye oy vermeye devam ediyor? Bu soruların hepsinin üzerine düşünüp ikna edici cevaplar bulmak vatandaşlık ödevimizdir.

Siyasetle de uğraşan biri olarak bu soruların bazılarını kendi içimde cevaplamış bulunmaktayım. İlk olarak muhalefet partilerinde yolsuzluk adına birebir şahit olduğum herhangi bir durumla karşılaşmadım ancak nepotizm konusunda sınıfı geçen, parlamentoda grubu bulunan bir siyasi parti de maalesef şu anda, Türk siyasetinde mevcut değildir. Diğer bir eleştiri başlığı olan torpil konusunda, özellikle belediye seçimleri kazanıldıktan sonra, bazı muhalefet partilerinin parti içi ve dışı görevlendirmelerde uyguladıkları yol ve yöntemler AK Parti’nin bürokrat atamalarında kullandığı yöntemlerden çok farklı değildir. Parti içinde farklı düşünceleri, demokratik teamüller çerçevesinde ifade eden genel başkan yardımcılarının sosyal medya üzerinden ve parti içinden baskılarla istifaya zorlandığına da şahit olunduğundan demokrasi ve çok seslilik konusunda da bazı muhalefet partilerinin yeterli olmadığı söylenebilir. Kendi medyası ve sosyal medya trolleriyle doğru veya yanlış ayırt etmeksizin uyguladıkları her politikayı olumlatan bu siyasi partiler, medya özgürlüğü ve eleştirel düşünce ilkeleri açısından da iktidara gelme gerekliliklerini karşılayamamaktadır.

Daha iktidara gelmeden iktidarla ilgili eleştirdikleri ne varsa yapmaya başlayan siyasi partilerin bir kısmı ülkemizde hangi çözümün öznesi olabilir? Kendi içinde demokrasiyi, çoğulculuğu, adaleti tesis edemeyen, nepotizmi, torpili engelleyemeyen bir siyasi parti iktidara geldiğinde bu idealleri ülkesinde tesis edebilir mi? Değerlerimizi hangi toplum kesimi tahrip edip vatandaşları mağdur edecek seçimi mi yapıyoruz? Yoksa sorunlarımızı kim çözecek sorusuna mı cevap arıyoruz?
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar