Bazı liderler bireylerin düşünce dünyalarını etkileyerek paradigmaları değiştirirken, bazıları hakim paradigmaya uygun bir profile sahip oldukları için bireylerin düşünce dünyasında bir seçenek olarak belirirler. Globalleşen dünyanın merkezi olarak görülen Batı’da Donald Trump ve Boris Johnson gibi isimlerin ön plana çıkmasından dolayı, bundan kısa bir süre önce, dünyada otoriter eğilimlerin artacağı görüşü hakimdi. Bu düşünce otoriter yönelime uygun profildeki liderlerin belli bir düzeyde destek bulmasıyla sonuçlandı.
Korona pandemisinin ekonomiye olan olumsuz etkisinin yardımıyla Joe Biden 2020 ABD Başkanlık Seçimi’ni kazandı ve otoriter eğilim dalgası belli bir oranda zayıfladı, dünya siyaseti yeniden bir dönüşüm içine girdi. Bu aşamadan sonra korona pandemisi, etkisini artırdı ve toplum,devlet arasındaki güç dengesinin devlet lehine bozulmasına neden oldu çünkü pandemiyle başa çıkmak için alınan önlemler toplumun özgürlük, düşünce hürriyeti gibi temel haklarının belli oranda kısıtlanmasıyla uygulanabilecek nitelikteydi. Bu dönemde, demokrasi ve insan haklarına gösterdikleri hassasiyetle bilinen Avustralya gibi ülkelerde bile devlet gücü kullanarak bireyler üzerinde baskı kurdu. Güç dengesi, devlet veya toplum lehine olup olmaması fark etmeksizin, bozulduğunda gücü daha fazla elinde bulunduran taraf elde ettiğinden vazgeçmek istemez. Bundan dolayı toplum, devlet arasındaki güç dengesinin belli bir aralıkta hareket etmesi toplum, devlet istikrarı ve refahı için önemlidir.
Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesiyle yeniden paradigma kayması yaşandı. Otoriter eğilimin Avrupa’daki temsilcileri olarak görülen Boris Johnson ve ülkemizdeki siyasi iktidar gibi isimler ve hareketler dünya demokrasinin vazgeçilmez unsurları ve destekleyicileri olarak görülmeye başlandı. Başarısız ekonomi yönetimi ve otoriter eğilimler nedeniyle bir süredir sıkıntılı bir süreç geçiren, oy kaybeden ülkemizdeki siyasi iktidar bu paradigma kaymasını iyi okumuş gibi gözüküyor. Ülkemizdeki yönetim 20 yıllık tecrübesiyle siyasi manevraları başarıyla gerçekleştirip siyasi hareketlerini içine soktukları cendereden çıkarmaya çalışıyorlar ancak stratejik yanlışlıklar taktiksek hamlelerle düzeltilemez. Sistem tek adam üzerine kurulu olduğu sürece demokrasi lehine gerçekleşen paradigma kaymasında siyasi iktidar yerini bulamayacak ve ekonomik sorunları kalıcı olarak çözemeyecektir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın